1 Nisan 2018 Pazar

Burak Turna

20 Ocak 1975 tarihinde İstanbul’da doğdu. İlk, orta ve lise ögrenimini Yeşilköy, İstanbul’da tamamladı. Kıbrıs Girne Amerikan Üniversitesi'nde İşletme okudu. Medya sektöründe, dergi ve kitap çevirmenliği, ekonomi muhabirliği yaptı; sonrasında bankacılık, tekstil gibi çeşitli işlerde çalıştı. Yazma serüveni, günlük, öykü gibi ara adımlar olmadan doğrudan roman yazmakla başladı. Ancak hayal kurma serüveni, bilincinin açıldığı ilk andan beri sürüyor.

Orkun Uçar ile yazdıkları Metal Fırtına ve daha sonra tek başına yazdığı Üçüncü Dünya Savaşı adında ki romanları Türkiye'de en çok satan kitaplar arasında yeraldı. Uzun süre Türkiye'nin gündeminden düşmedi.

Eserleri

Metal Fırtına (2004) 
Metal Fırtına 2 - Kurtuluş (2005) 
Üçüncü Dünya Savaşı (2005) 
SistemA: Geleceğin Düşüncesi (2005) 
Nükleer Darbe (2007) 
Metal Fırtına 3 - Karşı Saldırı (2007) 
Bigeran (2007)Hiper-Kurgu Roman

18 Mart 2018 Pazar

Ahmed Cevdet Paşa

Ahmet Cevdet Paşa, 27 Mart 1822’de Lofça’da dünyaya gelmiş ve 26 Mayıs 1895 yılında İstanbul’da vefat etmiştir. Lofça doğumlu olmasından ötürü kendisine Lofçalı Ahmet Cevdet Paşa da denmiştir. Osmanlı Devleti’nde 19. yüzyılda yetişmiş devlet ve bilim adamı olmakla beraber aynı zamanda tarihçi, şair ve hukukçudur. Osmanlı Devleti’ne büyük katkılar sağlamakla kalmamış; hem İslam âlemine hem de Türk dünyasına faydalı sayısız eser bırakmıştır.

Kendisinin doğduğu yer günümüzde Bulgaristan sınırları içerisinde yer almaktadır. Asıl ismi Ahmet iken Cevdet mahlasını ona Süleyman Fehim vermiştir. Eğitim sürecinin ilk yılları Lofça’da olmuştur. Ardından eğitimine devam etmek için 1839 yılında İstanbul’a gelmiş ve Fatih Camii’nde medreseye başlamıştır. O zamanların meşhur tekkesi Murad Molla tekkesinde de eğitim almıştır.

22 yaşına geldiğinde Rumeli’de kadı olarak memurluğa başladı. Ancak bu iş sadece rütbe olarak kalmış olduğundan İstanbul’dan ayrılması gerekmedi. 1845 yılında müderris oldu ve camilerde ders verdi. Bu süreçte iken devlet adamlığındaki yıldızı da parlamaya başladı. Yeni kanunların hazırlanması aşamalarında büyük yardımları dokundu.

1850 yılında Dar-ül Muallimin müdürlüğüne başladı ve kısa sürede mektebi ıslah etti. Kendisi, bilimsel olan her konunun Türkçe ile yazılabilmesinin mümkün olduğuna inandı ve çeşitli eserleri sadeleştirdi. Bilimin Osmanlı’da yayılmasıyla beraber Fransız Bilimler Akademisi sistemiyle çalışacak bir akademi kurulması fikrini savundu ve padişahın da uygun görmesiyle 1851’de Encümen-i Danis kuruldu. 1855 yılında devletin resmi tarihçisi olarak göreve başladı ve 10 yıl boyunca görevini sürdürdü.

Ahmet Cevdet, 1856 yılında evlenmiş ve bu evliliğinden 3 çocuk dünyaya gelmiştir. Çocuklarından Fatma Aliye Hanım ilk Türk kadın romancı olarak, Oğlu Sedat Bey ise kaleme aldığı mantık kitapları ile tanınmışlardır. Diğer kızı Emine ise, İttihat ve Terraki Cemiyeti’nde görev almış; siyasete öncülük etmiştir.

Hukuk konusuyla da yakından ilgili olan Paşa, çeşitli görevlerde bulunmuştur. Paşa olduğu sıralarda da hukuk, bilim, tarih alanında çok faydalı işler yapmıştır. 1881 yılında Abdülaziz’in ölümünde sorumlu olanları yargılamak için Yıldız Mahkemesi’nde adliye nazırı olarak görev yapmıştır. 1882 yılında adliyeden ayrılan Paşa, 3 yıl kadar devlet adamlığından uzak kalmayı tercih etmiş ardından tekrar adliye nazırı olmuştur. Ancak görevinde 4 yıl devam ettikten sonra çalışma hayatına son vermeye karar vermiş; hayatının geri kalanını ailesine ve çalışmalarına ayırmak istemiştir. Ahmet Cevdet Paşa, 1895 yılında Bebek’te bulunan yalısında vefat etmiş ve naaşı Fatih Camii bahçesine defnedilmiştir.

Ahmet Cevdet Paşa’nın Eserleri

Osmanlı Devleti’nin 1774-1825 yılları arasındaki tarihini anlattığı, 12 ciltlik eseri, Tarih-i Cevdet
Hz. Âdem’den başlayarak birçok peygambere, halifelere ve padişahlara yer verdiği, en çok bilinen eseri, Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
Ahlaki ve siyasi cepheyi anlattığı eseri, Tezakir-i Cevdet
1839-1876 yılları arasındaki hadiseleri belirttiği ve Abdülhamid’e sunduğu eseri, Ma’ruzat
Gençlik dönemindeki şiirlerini topladığı eseri, Divançe-i Cevdet
İlk gramer kitabı kabul edilen ve Fuad Paşa ile beraber yazdığı eseri, Kavaid-i Osmaniyye
Mecelle, Belagat-ı Osmaniyye, Kavaid-i Türkiye, Adab-ı Sedat fi-ilm-il Adab, Hilye-i Seadet diğer eserlerinden bazılarıdır.

Erhan Afyoncu

1967’de Tokat’ta doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. 1984’de başladığı Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler Eğitimi Bölümü Tarih Öğretmenliği Anabilim Dalı’ndan 1988’de mezun oldu. 1989’da Marmara Üniver­sitesi Atatürk Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler Eğitimi Bölümü’ne Araştırma görevlisi olarak atandı. 

Yüksek lisansını Marmara Üni­versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Necati Efendi Tarih-i Kırım (Rusya Sefaretnamesi) isimli tez ile 1990’da tamamladı. 1997’de Os­manlı Devlet Teşkilatında Defterhâne-i Âmire (XVI-XVIII. Yüzyıl­lar) isimli tez ile doktorasını bitirdi. 2000 yılında yardımcı doçent oldu. 2001 Mayıs’ında Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakül­tesi Tarih Bölümü’ne geçti. 2008’de doçent oldu.

Halen Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Erhan Afyoncu’nun “Sorularla Osmanlı İmparatorluğu”, “Osmanlı Tarihi Araştırma Rehberi”, “Osmanlı’nın Hayaleti”, “Truva’nın İntikamı”, “Ottoman Empire Unveiled” ve “Das Osmanische Reich: Unverhüllt” isimli kitapları ile Osmanlı bürok­rasisi, aşiretler ve Osmanlı tarihçileri üzerine çok sayıda akademik makalesi vardır.

Kitapları :
– Das Osmanische Reich: Unverhüllt
– Kıbrıs Meselesi – Ali Ahmetbeyoğlu, Erhan Afyoncu.
– Ermeni Meselesi Üzerine Araştırmalar
– Osmanlı’nın Hayaleti
– Ottoman Empire Unveiled
– Sorularla Osmanlı İmparatorluğu
– Sorularla Osmanlı İmparatorluğu, 6 Cilt
– Osmanlı Tarihi Araştırma Rehberi
– Diaspora’da Ermeni Kimliği Paris ve Halep Örnekleri – Hüseyin Çakıllıkoyak; Editör: Erhan Afyoncu.
– Ermeni Meselesi Üzerine Araştırmalar
– Fatih ve Fetih Albümü, Tatav Yayınları.
– Tanzimat Öncesi Osmanlı Tarihi Araştırma Rehberi
– XVII. ve XVIII. yüzyıllarda Danişmendli Türkmenleri – Tufan Gündüz; Editör: Erhan Afyoncu.
– Özü’den Tuna’ya Kazaklar – 1 – Yücel Öztürk; Editör: Erhan Afyoncu.
2010 – Osmanlı İmparatorluğu’nda Askeri İsyanlar ve Darbeler, Erhan Afyoncu-Uğur Demir-Ahmet Önal
2009 – Truvanın İntikamı
2010 – Yavuz’un Küpesi
2011 – Muhteşem Süleyman
2011 – Fransa’ya Osmanlı Tokadı
2012 – Kanuni ve Şehzade Mustafa
2012 – Venedik Elçilerinin Raporlarına Göre Kanuni ve Pargalı İbrahim Paşa
2013 – Sahte Mesih (Osmanlı Belgeleri Işığında Dönmeliğin Kurucusu Sabatay Sevi ve Yahudiler
2013 – İstanbul’un Kapısı Sultanbeyli Tarihi, (Vahdettin Engin, İlber Ortaylı ve Mehmet Mazak ile birlikte)
2014 – Peçesi Düşen Osmanlı :Çince
2014 – Son Dünya Düzeni
2015 – Süleyman Şah Türbesi
2015 – Muhteşem Valide: Kösem Sultan
2015 – Turhan Sultan(Uğur Demir ile birlikte)
2015 – Baltacı ve Katerina

Knut Hamsun

1859 doğumlu Norveçli yazar Knut Hamsun, düzenli öğrenim göremedi. İki kez ABD’ye giderek daha uygun fırsatlar aradı, kendini yetiştirdi. İlk romanı Açlık (Sult) ile 1890 geniş ilgi gördü. 1920 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü. Bilinç akışı ve iç monologlar gibi psikolojik tekniklerin öncüsü olan yazarın, Thomas Mann, Stefan Zweig, Hermann Hesse gibi yazarlara ilham verdiği düşünülüyor.

Modern edebiyatın babası olarak da nitelendirilen Hamsun’un siyasi görüşleri, bugün Hamsun’un adının neden daha sık duyulmadığının sebebi belki de. Hamsun, aşırı sağ görüşleriyle zamanında Hitler‘i destekleyenler arasında yer almış, hatta kazandığı Nobel Edebiyat Ödülü’nü ünlü Nazi Propaganda bakanı Joseph Goebbels’e hediye etmiştir. Bu vesile ile de Hitler ile görüşme şansını yakalamıştır.

Hamsun’un en etkili romanlarını gençken yazdığı düşünülüyor. Bunlar arasında “Victoria”, “Pan”, “Govebe” ve elbette “Açlık” sayılıyor.

Hangi gerekçeyle Nobel aldı?: “Markens Grøde” (Dünya Nimeti, Toprağın Bereketi veya Toprak Yeşerince) adlı muazzam çalışması nedeniyle.

Ahmed Refik Altınay

AHMED REFİK ALTINAY
HAYATI, ESERLERİ (1881-1937)

Üstad Ahmed Refik 1881 yılında Beşiktaş’ta doğmuştur. Babası Üsküplü Ahmed Ağa’dır. İlk tahsilini Beşiktaş’ta Askerî Rüştiyesi’nde yapmış, sonra Kuleli Askerî İdadisi’nde okuyarak burada da orta tahsilini muvaffakiyetle bitirmiştir. Ahmed Refik buradan Harbiye’ye geçerek 1898’de piyade birinciliği ile ve yüzbaşılıkla çıkmıştır.

Ahmed Refik daha mektep sıralarında iken tarihe karşı çok merak ve düşkünlük göstermiş ve mektebi bitirdikten sonra da askerî mekteplerde ve Harbiye Mektebi’nde muallimlik vazifesi almıştır. Balkan Harbi’nden sonra da Harbiye’de Almanca okutmuş, fakat bir müddet sonra gözlerindeki zaaf dolayısıyla emekli edilmiştir.

Üstad Ahmed Refik bu tarihten sonra tarih inceleme ve yayınıyla daha fazla meşgul olmuş, birçok eserler vücuda getirmiştir. 1918’de kapatılan Darülfünun’a tarih öğretmeni olarak giren merhum, bir müddet sonra da müderris olmuş, bu arada tarihi Osmanî Encümeni ve Tarihî Vesikaları Tasnif Komisyonu azalıkları gibi ilmi vazifeler yapmıştır. Bu sırada Demirbaş Şarl adıyla yazdığı bir eserden dolayı 1918’de İsveç Hükümeti kendisine birinci rütbeden Vazda Nişanı’nı vermiş, ayrıca 10 bin Frank hediye edilmiştir

Üstad Ahmed Refik hayatının son günlerine kadar devam eden bir matbuat emektarlığı da yapmıştır. Tercümanı Hakikat ve İkdam gazetelerinde birçok tarihî makaleler neşretmiş, Tarih Encümeni mecmuasıyla Yeni Mecmua’da da, ilmî yazılar yazmıştır. Ahmed Refik Evrak Hazinesinde ilk olarak derin tetkikler yapmış, Türk tarihini aydınlatan pek çok mühim vesikalar bulmuş, bunları da neşretmiştir.

Üstadın matbuat hayatı çok zengin ve geniştir. Son günlerine kadar bugünkü gazete ve mecmualar- dan bir çoğuna tarihî makaleler ve tefrikalar yazıyor- du.

Ahmed Refik’in subay iken askeri tarihe ve askerlik vazifelerine dair yazdığı ve yayınladığı eserler 20’den fazladır.

Umumi tarihe ve Türk tarihine ait yazıp neşrettiği kitap ve risaleler de 32’yi bulmaktadır. Bunlar arasında altı ciltlik Büyük Tarihi Umumi, 3 ciltlik Tarihi Medeniyet gibi çok yüklü eserler de vardır. Bu arada Osmanlı tarihinin muhtelif simaları ve değerli tetkikleri ihtiva eden monografileri ve tedrisat kitapları bulunmaktadır.

Tarihî similar, Kabakçı Mustafa, Kadınlar Salta- natı, Lale Devri, Köprülüler, Felaket Seneleri, Tesa- viri Rical üstadın eserlerinin en fazla beğenilenlerin- dendir.

Üstad Almanca ve Fransızcayı çok iyi bilir ve aruz vezniyle çok güzel şiirler ve şarkılar vücuda getirir- di. Şarkı olarak yazdığı manzumelerden birçokları da bestelenmiş ve çok beğenilmiştir.

Alper Canıgüz

Alper Canıgüz (d. 1969, İstanbul), Türk yazar. Darüşşafaka Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi psikoloji bölümünü bitirdi. Jules Verne, Michel Zevaco, Dostoyevski, Italo Calvino, Vladimir Nabokov ve John Fowles`tan etkilenmiştir.

Aliyar Dengiz

1959 yılında doğdu. Galatasaray Lisesi’ni 1978’de bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Filolojisi’nde, Pakistan Karaçi Üniversitesi Dow Medical College’de okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’nden mezun oldu.

Üniversite öğrencisiyken 1982 yılında “Hürriyet” gazetesinde gazeteciliğe başladı. “Günaydın” gazetesi ve Sabah Dergi Grubu’nda çeşitli görevler üstlendikten sonra “çalışmama hakkını” kullanmaya başladı. Bu süreçte de ilk kitabı “Baba Oğul ve Hayal” ortaya çıktı.